Ağırlama veya Düz Halay

Eğilmelerden sonra yeniden başa dönülünce eller bırakılır. Yerinde ve yürüyüşle yapılan figürler bu defa kol hareketlerinin de katılmasıyla daha zengin bir hal alır. Yürüyüşte ve yerinde yapılan figürlerde geçen el çırpmalar da zenginliğe katılarak düşünülecek olursa, oyunun ne derecelerde çekici bir manzara edindiğini tahminlemek güç olmaz. Eller bırakıldıktan sonraki kol hareketleri ve el çırpmalar şöyle geçer: Yürüyüşlerde sağ ayak ileri atılınca sol kol ona muvâzi olarak öne yukarı, sağ kol da arkaya aşağı hareket ettirilir. Sol ayakta ise sağ kol ileri ve sol geri edilir. Tekrar sağ ayak ileri atılınca, öne yukarı hareket ettirilen sol kol bu sefer geri alınmaz. Sekizinci zamanda sol ayak sağın yanına getirilinceye kadar olduğu vaziyette kalır. Dokuzuncu da sol ayak sola geri alındığı zaman sol kol da ona muvâzi surette hareket ettirilir. Sağ kol aynı aralıkla solu takip ederken oyuncular yarım sola dönerler (yani oyuna başlanıştaki vaziyet meydana gelir). Onuncu zamanda vücut ağırlığı sol ayağa bindirilirken, sağ ayak arkaya fırlatılıp her iki kol çırpmaya hazırlık olarak sağ ve sola açılırlar. Bunu takip eden birinci zamanda sağ ayak solun yanına vurulur ve bu esnada eller birbirine kuvvetlice çarpılır. İkinci zamanda gene sağ ayak bir diz kırmasıyla yerden kesilir ve sol kol, el ayası içerde olarak öne yukarı kaldırılır, (sağ kol aşağıda ve arkadadır). Üçte, sağ ayak az sağdan öne basılırken gövde de hafifçe sağa döndürülür. Dörtte sol ayak yerden kesilip az soldan öne basılır. Altıda gene sol ayak kaldırılır. Yedide eski yerine getirilirken halaycılar yarım sola dönerler (Sol kol hâlâ önden yukarıda, sağ aşağıda ve geridedir. Sekizde sağ ayak bir diz kırmasıyla arkadan yukarı fırlatılır, aynı zamanda kollar el çırpmaya hazırlık olarak karşı karşıya gelmiş bulunurlar. Dokuzda sağ ayak solun yanına vurulur ve bu esnada eller kuvvetle çarpılır. Onuncuda vücut ağırlığı sol ayağa bindirilirken sağ ayak da bir diz kırmasıyla yerden kesilir, tekrar yürüyüşe geçilir.

Yanlama (Sıktırma):

Ağırlama kısmının son figürü olan el bırakmada bir kere de eğilişler yapıldıktan sonra, başçekenin bir işaretiyle musîki Yanlama’ya geçer. Laminör hoş bir makam geçkisiyle domajöre atlar. Ölçü onsekizliktir. Fasıl musikisinde curcuna denilen hoş tartım, taze bir havanın zevkiyle kulakları hoşnut kılar. Ağırlama’da aralıklı duran halaycılar şimdi tokuşabilecek şekilde omuz omuza sokulmuşlardır. Önce küçük parmaklardan oyuncular arasında kenetli kalan eller, bu defa taraklamayla beşer perçinli kilit takışmış durumdadırlar. Ağırlama’dan Yanlama’ya geçişte başçekenin elinde ürperip durmuş olan mendil, oyunun dalgalanan akışı ve musikisi ile pek uzlaşık hâlde bu defa da oyunculuğun timsali hâlinde sallanır. Yanlama’nın dört figürü vardır:

1. Yürüyüşle karışık figür,
2. Geri yaslanma,
3. Elele geliş (Kollar bırakılarak küçük parmaklar takışmışlardır),
4. El bırakma ve çepük çalış.

Oyuncular, omuzlar temasta kalacak surette yanyana sıralanmışlardır. Kol kola geçik olduktan başka, elleri de parmak aralarından taraklanmış vaziyettedir. On sekizlik ölçünün birinci dörtlük süresince sağ ayak uçları belli belirsiz yere vurulurlar. İkinci üç sekizlik zamanda sağ ayak pek az yerden kesilirken, sol diz tartımlı bir kırma yapar (Halay dizisinin dizden yukarı kısmında bu anda güzel bir çöküntü olur). Bunu takip eden dörtlük zamanında yine sağ ayak az bir şey sağdan ileri basılır. İlk ölçünün sonuncu zamanı olan üç sekizlikte sağ diz tartımlı bir kırma yaparken sol ayak dizden kırılarak yerden kesilir. İkinci ölçünün ilk dörtlük zamanında sol ayak sağın yanına getirilip hafifçe yere vurulur. Birlikte olarak da sağ diz doğrultulur (Halay dizisinin bu anda güzel bir yükseliş yaptığı görülür). Bundan sonraki üç sekizlik zamanda sol diz tartımlı bir kırma yaparak, sağ ayak yerden kesilir. Onu takip eden dörtlükte yine biraz sağa ileri basılır. İkinci ölçünün son üç sekizlik zamanında sağ diz kırılırken, sol ayak yerden kaldırılır. Bundan sonraki ölçünün ilk dörtlük zamanında sol ayak ucu bir ayak boyu öne konulurken, sağ diz doğrultulur. Sonraki üç sekizlik zamanda yine sağ diz kırılır, aynı süre içinde sol ayak tekrar kaldırılır. İkinci dörtlük zamanda sol ayak yerine getirilirken, sağ dize de doğrultulur. Ölçünün son üç sekizliğinde sol diz tartımla kırılırken sağ ayak da yerden kesilir. Bundan sonra gelen ölçünün ilk dörtlük zamanında sağ ayak ökçesi solun yanına getirilip yere vurulurken sol diz birlikte doğrultulur. Kalan iki sekizlikte olunduğu yerde durulur. Bunu takip eden dörtlük zamanında yine sağ ayak biraz sağa ileri basılır. Bu figür bir müddet devam eder.

Geri yaslanışlar:

Tarif edilegelen figürün birkaç tekrarından sonra, başçeken ikinci oyuncunun elini aşağı iteler. İkinciden diğerlerine geçen aynı işaret Geri Yaslanma figürünün habercisidir. Halay dizisinin en sondaki oyuncuya dayanarak geri yaslanmasından ibaret olan bu figürde yürüyüş yapılmaz. İlk defa oyuncular, taraklı ellerinden kuvvet alarak bulundukları yerde birbirlerine yaslanırlar (Yaslanış sol omuz üstlerine yapılır. Baştakinin gövde ağırlığı ikincinin sağ kolu üzerindedir. İkinci, kendi yanındakinin sağ koluna yüklenmiştir. Sona kalan hep aynı şekildedir. Cümlesinin dayanağı en son oyuncudur).

Bu figür kez’ dört harekette yapılır. Önce oyuncuların yaslanması beş sekizlik bir süre işgal eder. İkinci beş sekizlikte sağa aşağı çökülür. Sonra gelen beş sekizlikte tekrar yaslanış vaziyetine geçilir. Sonra sola aşağı çökülür, bir daha yaslanma vaziyetine geçilir (İlk yaslanış dört harekete dahil değildir.)

Elele geçiş:

Başçekenin arzusuna göre yaslanış figürü birkaç defa tekrarlandıktan sonra oyuncular doğrulur. Eller taraktan bırakılır, kollar açılır ve Ağırlama başlangıcında olduğu gibi küçük parmaklardan takışılır. Ayakların vaziyeti Yanlama’nın ilk figüründeki gibidir. Yanlamanın ilk figürü ile elele gelme vaziyetindeki cephe farkı mühimdir. Halay dizisinin takip edeceği dairenin merkezine ilk figürde oyuncuların sol ayakları geldiği hâlde, bu defa cepheden tam merkeze yöneliktir. Bu figür çok sürmeyip eller bırakılır.

El bırakış:

Buna da bak

Azerbaycan Oyunu

Üçerli tartımlar halk oyunlarında esas gibidir ki, böylesi de Asya’nın derin kültür mazisine aykırıdır. Üçerli …

2 yorumlar

  1. Böyle asil bi oyunu hakkını vererek oynayıp Türkiye Şampiyonu olmuş ekibin bir oyuncusuyum iyiki Sivas’ın böyle bir figür zengini oyunu var ve bizde iyiki oynuyoruz ve yeni nesillere öğretiyoruz… İYİKİ…

    Ayriyeten ağırlama oynumuz Türkiye’nin figürü en zengin oynudur…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir