Bayburt Dağları

Bu oyun Sivas’ın kadın ve erkek halaylarındandır. Başıbüyük ve Beypınarı ile oralara mücavir köylerde oynanan Bayburt Halayı veya Bayburt Dağları, halaycıların elele gelip hilâl şeklinde bir dizi kurmalarıyla başlar. Diğer Sivas ve başka yerler halaylarında olduğu gibi bunda da Başçeken’in elinde bir mendil bulunması adettir. Bayburt Havası’nda ölçü 10/16’lıktır. Tartım, fasıl musikisinin “curcuna”sına uygundur. Ayak hareketlerinin daima sekizlik ve düz zamanlarda yapılması, nefis inhinâlarla (eğrilme, bükülme) icra edilen tartımlı diz kırışlarının ise üç onaltılık aksak zamanlara tamamiyle uyarlanmış bulunması bu oyuna dikkati çeken bir incelik kazandırmıştır.

Bayburt Dağları’nın tek figürü:

10/16’lık ölçünün ilk sekizlik zamanında yarım sağa dönülerek sağ ayak kısa bir adım ileri atılır. “Üç onaltılık” ikincide vücut sağ ayağa bindirilirken sağ diz tartımlı bir kırma yapar. Aynı zamanda sol ayak da hafif bir diz kırmasıyla yerden kesilip adıma hazırlanır. Gelen sekizlikte sol ayak bir adım ileri atılır ve üç onaltılıkta sol diz tartımlı bir kırma yaparken, sağ ayak da hafif bir diz kırmasıyla yerden kesilip adıma hazır olur. Sonraki ölçünün ilk sekizlik zamanında yine sağ ayak bir adım ileri atılır, üç onaltılıkta tekrar sağ diz tartımlı bir kırma yapar ve aynı anda sol ayak adıma hazırlanır. Sekizlikte sol ayak sağın yanına getirilip ökçe üzerinde yere konur. (Bunu çeşit çeşit yaparlar. Bazıları sol ayağı ökçe üzerine koymayıp tamamen yere basarlar. Kimi oyuncular da sol ayak ucunu sağ ayak istikametinde yere değdirerek üzerine basmazlar.) İkinci ölçünün son üç onaltılığında yine sağ diz kırılırken, sol ayak da hafifçe yerden kaldırılır. Üçüncü ölçünün ilk sekizlik zamanında sol ayak kısa bir adım sola geri atılır. Oyuncular da yarım sola dönmüş bulunurlar. Üç onaltılıkta sol diz kırılırken sağ ayak yerden kaldırılıp, takip eden sekizlikte solun yanına getirilerek ökçe üstüne konur. (Tamamen yere basılması, yahut pençe üstüne hafifçe dokundurulması kez’ caizdir.) Üçüncü ölçünün son üç onaltılığında gene sol diz tartımlı bir kırma yapar. Bundan sonra gelen ölçünün ilk sekizlik zamanında yarım sağa dönülerek sağ ayak kısa bir adım ileri atılır.

El bırakma:

Oyun tarif edilegeldiği üzere bir müddet devam ettikten sonra, eller bırakılır. Bu el ayrılımından sonraki ayak hareketleri hiç değişmez. Kol hareketleri Düz Halay’daki gibidir. El çırpmalar, sağ ayak solun yanına getirildiği yerde yapılır. (Bazı köylülerimiz ilk defa el çırptıktan sonra yarım sağa dönerek sağ ayağı bir adım ileri atacağı yerde böyle yapmayıp hafifçe geri aldıkları ve solu onun yanına vurduktan sonra tekrar sola geri almak, sağı da onun yanına getirerek bir daha el çırpmak suretiyle yaptıkları görülmüştür. Şu halde yürüyüşten sonraki figür iki defa yapılmış, iki defa da el çırpılmış oluyor demektir).

Bayburt Halayı’nda Hoplatma, Tezleme, Sıçratma nevilerinden her hangi birisine rastlanılmamıştır. Türküsünde nakarat yerine geçen “Şen ol Bayburt, şen ol sende nem kaldı?” mısrasına bakılırsa bu oyunun bir ayrılık acısı üzerine tertiplendiğine ihtimal verilebilir.

Bayburt Halayı, çoğu zaman davul zurnayla değil, türküsü çağrılarak oynanır. Türkünün söyleniş tarzı ayrıca dikkati çekse yeridir. Halay takımı 6 kişilikse bunlardan üçü türkünün bir mısrasını söyler, diğer üçü onu aynen tekrar ederler. Böylelikle söz buhranı katiyen hissedilmeksizin oyunun uzun uzadıya devamı mümkün olur.

Buna da bak

Büyü

Büyü Arapça sihir kelimesinin karşılığı olan bu öz Türkçe söz, anlam bakımından Türk kültür tarihinde …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir